-Japonlar çok iyi insanlar, her zaman yardımcı olmaya çalışıyorlar..
-Öğlenleri şirkette güzel yemekler oluyor, pilav, yanında et,balık veya tavuk..
-Akşamları ise 100 m ilerdeki Tokami Dormitory de pilav et balık yine, veya 400 m ötede McDonalds var ona gidiyorum..
-watashi matashi anlaşıyoruz..
-ayrıca hazır noodlelar türkiyedeki gibi değil, hani binlerce çeşit var, onlardan acil durumlar için tutuyorum baya..
-Aquarius ve Pocari sweat inanılmaz güzel içecekler :)
Normal bir günüm şöyle geçiyor;
08:00 kalkış
08:05 duş
08:15 kahvaltı
08:40 otelden çıkış
08:50 şirkette üst değiştirme, yeşil indiana jones vari kıyafetimi giyme
09:00 iş başı
12:00 öğle yemeği
12:45 işe devam
16:00 iş çıkış
16:40 bu arada markete gidip günlük ihtiyacları almaca
17:00 otel
19:00 akşam yemeği, film dizi not japonca oyun
24:00 uyku
-Burdaki marketler inanılmaz, 24 saat açıklar ve herşey var içlerinde, komik şeylerde var tabi..
-Mesela manga almaya kalktım, full metal alchemist vardı, yanındakini ne acaba diye bir açtım, bildiğin tentacelı hentai çıktı..
-Ayrıca galiba şehirdeki tek çekik gözlü olmayan insan olduğumdan herkes ağzı açık bakıyor, böyle hele küçük çocuklar çok komik..
-Bu Japon kızları ben işten çıktığımda liseden çıkmış oluyorlar, ve etrafda geziyorlar, bir tanesi markette benden utanıp kaçtı galiba anlamadım :D
-ayrıca bugün farkettim ki hepsi parantez bacaklı böyle, bunlar çok pilav yemiş galiba, berke eyüp bu size diyorsunuz ya skor yok mu diye hani, olm o japon vidyolarındakiler koreli kesin ben ona karar verdim :D
-ayrıca burda da insanlar çorapları parazdan alıyor herhal, kızlar playboy tavşanlı çorap giyiyor:P
-bisikletle işe gitmek çok keyifli, hem insan uyanıyor, ayrıca kulaklığı takıyorum kulağıma, müzik dinleye dinleye gidiyorum baya net..
-yaya saygı inanılmaz, türkiye de ilk gün baya zorluk yaşayabilirim..
-arabayla gitmekten nefret ediyorum, çünkü trafik tersten.. durmadan bir gerginlik yaşıyorum, hassiktir yanlış saptık çarpıcazzzz..
-buzdolabım var, güzel soğuk sandwichler alıyorum mom's kitchendan, yanında elma suyu, baya doyurucu..
-alkol konusunda herşey var burda, odamın kapısında bira otomatı var karakuchi asahi favorim oldu..
-geçen sake alıyım dedim, baktım sakelere, hepsinde kanjili birşeyler var fiyatına göre seçtim birini, sakedir lan ne olcak dedim.. hani daha önce çok kez içmiştim biliyorum neyle karşılaşacağımı.. attım buzdolabına, soğuk içmek için.. 2 saat sonra çıkardım, koydum bi bardak, içim yandı.. sonra bir bardak daha.. bir kötü oldum.. su içip blackout oldum.. bir daha içmiyçem kesinlikle bu türünden, ne lan bu böyle..
-Japonlar hiç ama hiç ingilizce bilmiyor, oooo naaaa tooooo diyorlar hai okay okay diyorum geçiyoruz, ama anlaşıyoruz bir şekilde :) ama adamlar anlasın diye ilAkokul ingilizcesi ile konuşmaktan resmen canım çıktı.. böyle bi 3 ay kalsam okulda elae e girsem 2 sene hazırlığa alırlar..
-istanbulu özledim, bugün bodrum bodrumu dinliyordum da.. bodrum da olmaktansa istanbul da olmayı tercih ederdim bilmiyorum neden.. gerçi yüzmeyi de özledim.. bilmiyorum lan..
-Akihabarayı ararken kaybolmam çok komikti, çok eğlendim tokyoda, singapurda da aynı heyecanı yaşıycam inşallah..
-kaybolmayı sevdiğimi farkettim, takıyorum kulaklığımı, biniyorum bisiklete, bilmediğim yollara sokaklara giriyorum, fotoğraf çekiyorum.. tabi çok japonca azar işitiyorum, bir kaç kez yaya yoluna girdiğim için kızdılar.. nerden mi biliyorum, jitenshaa watkajdsşlakşldaşlsjdşlas diye bağırdılar, jitensha yaya demek ordan :D
-nihongo wa muzukashii desu.. en çok kullandığım kelime..
-kafamı sallamaktan kafam düşüçek, herkeze küçük eğil selam ver..
-burda Konnichi wa denmiyor, KONCWA diye bağırılıyor, ne diyon lan bana diye 1 hafta gezdim sonra öğrendim..
-"so desu neeeeeee" en çok kullandıkları şey..
-şu anda ihtiyaçım olan şeylerden gidiyorum, heya no kagi o kudasai(oda anahtarını verir misiniz lütfen).. mata aimasho (yarın görüşürüz).. hajimemashite (tanıştığıma memnun oldum).. wakarimasen (anlamıyorum) en çok kullandığım olabilir belki :D
-şimdilik böyle ya, tüm işimi malesef 1 km alan içinde görebiliyorum, keşke biraz daha büyük bi şehir olsaydı yasugi, biraz daha kaybolabilseydim..
not: resimler yüklenmiyor, biraz okumak zor gibi gözüküyor kusura bakmayın..